Blog
Enerji Ve Çevre: Hassas Terazinin İki Kefesi - Birinci Bölüm
![]() |
---|
Öznur İzlem Aydın Kurumsal Sürdürülebilirlik Müdürü |
Hızla ilerleyen enerji yatırımlarında enerji ve çevre dengesini sağlayabilmek hassas bir sorumluluk haline gelmiştir. Bir terazinin iki kefesi olan enerji ve çevre, doğayı ve insanı seven bir bilinç, değerlerine sahip çıkan disiplinli bir çalışma anlayışı ile mümkündür. Enerji yatırımlarında, çevre mevzuatı ve uluslararası standartlar çerçevesinde tüm gereklilikleri özenle yerine getirmek, izleme ve kontrol çalışmalarını uygun periyodlarda gerçekleştirmek ve standartların da ötesine geçen iyileştirici ve geliştirici çalışmalar ile değer katmak, -kaynakların doğru ve temiz kullanımı, sera gazı ve iklim değişikliklerine bilinçli yaklaşım, doğru kurgulanmış atık su, gürültü, hava kalitesi ve atık yönetimi, yatırım esnasında dikkate alınan flora ve fauna, ve sosyal çerçevede halkın sağlığı, huzuru, güvenliğini dikkate alan yaklaşımlar gibi- değerlere hizmet eden çalışmalar için kaynak ve zaman ayırmak enerji sektörüne ve yan sektörlerine olduğu gibi toplum değerlerine ve ekonomiye bambaşka bir boyut kazandırmakla birlikte bu boyut yeni farkındalıkların da gelişmesine yardımcı olacaktır.
Farkında olmak sorumlu olmaktır. Kullanılan teknoloji ve yatırımın içeriğindeki prosesler, uluslararası standartlar ve ilgili mevzuat ele alınarak yapılan tüm çalışmalarda çevrenin korunmasına ve sosyal yapının güçlenmesine yönelik tüm faaliyetler ancak doğayı ve insanı seven bir bilinç ve iş ahlakı ile nitelik kazanabilir.
ENERJİ VE ÇEVRE DENGESİNDE MEVZUAT BOYUTU
ENERJİ YATIRIMLARINDA ÇEVRE ETKİ DEĞERLENDİRMESİ
Çevresel Etki Değerlendirmeleri, Resmi Gazete’de yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği ve ekleri dikkate alınarak gerçekleştirilmektedir. Çevresel Etki Değerlendirmeleri, sadece yazılmış ve onaylanmış bir rapor olarak kalmayıp inşaat ve işletmelerde her zaman bir kontrol kaynağı olarak kullanılarak rapor içerisinde taahhüt edilen hususlar önemle ve hassasiyetle ele alınmalıdır. Özellikle Yönetmeliğin Ek-1 listesinde yer alan kirletici özelliği daha fazla bulunan tesislerin, daha hassas bir yol izleyerek atık su, hava kalitesi ve gürültü kaynaklarını uygun şekilde kontrolü ve gözetimi hatta uluslararası standartların limitlerine de uyabilmek için gayret, bütçe ve zaman ayırmaları önem taşımaktadır. Yönetmeliğin Ek-2 listesinde yer alan yatırımların kirletici özellikleri Ek-1’e göre daha az olsa da çevre hassasiyet bilinci çerçevesindeki sorumluluklarını hafifletemez.
![]() |
İlgili yönetmeliğin Madde 4 ‘te yer alan tanımına göre Çevresel Etki Değerlendirmesi “Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları” ifade etmektedir.
Enerji yatırımlarında kullanılan kaynağın (yenilenebilir ya da konvansiyonel) temiz ve uygun şartlarda kullanımı, yatırımcının doğaya olan borcudur. Bu çerçevede sadece doğaya olan sorumluluklar değil insana olan sorumluluklar da önem taşıdığından çevresel ve sosyal etki değerlendirmeleri daha kapsamlı olarak ele alınmakta ve yatırımcıyı daha geniş çerçevede yönlendirmektedir. Değerlendirme Raporu onay süreci içerisinde yer alan Halkın Katılım Toplantıları çevrede yaşayan halkın bilinçlenmesi ve sesini duyurması açısından oldukça önemlidir. Yatırımcı sadece zorunlu bir taahhüt olan halkın katılım toplantıları ile yetinmeyip tüm inşaat ve işletme süresi içerisinde halk ile iletişim içerisinde olmalı, sosyal boyutu gözlemlemeli ve katılım toplantıları ile çevrede yaşayan halkın kendi sesini yatırımcıya duyurması ve çözümsel yaklaşımlarla iyileştirici çalışmaların yapılması konusunda cesaretlendirmelidir.
ÇEVRESEL İZLEME VE KONTROL
![]() |
Çevresel Etki Değerlendirmeleri ciddiyet ve önemle ele alındığında yatırım esnasında yatırımcının ya da ileride üretim faaliyeti gösterecek işletmecinin en önemli dayanağı olacaktır. Bu nedenle Çevresel Etki Değerlendirme Raporunun tüm gerekliliklerini yerine getiren bir sistem oluşturmak bunun ancak periyodik izleme, kontrol, gözlem ve iyileştirme çalışmaları ile mümkündür. Yatırımcı hem kendi iç kontrolünü sağlamalı hem de dışarıdan gözlemleyici bir danışmanlık hizmeti alarak kontrollerini gerçekleştirmelidir. Elbette Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve ilgili il Müdürlüklerinin izleyici ve denetleyici rolleri burada önem taşımaktadır, mevzuat açısından uygunluğun sürdürülebilmesi için Bakanlık ve İl Müdürlüklerine önemli görevler düşmektedir.
İnşaat aşamasında çevresel izleme çalışmalarında, atık yönetiminin ve planlarının kontrolü ve uygulanabilirliği yatırım işleyişinin daha düzenli, sıfır çevre kazası ve iş güvenliği çerçevesinde ilerlemesine yardımcı olur. İnşaat döneminde oluşan atıklar bertaraf edilirken atık kodlarına göre ayrı ayrı depolanmalı ve yönetmelikçe uygun görülen süre içerisinde lisanslı firmalar ile sözleşme imzalanarak bertaraf edilmelidir.
Atık su kapsamında enerji santralleri sınırları içerisinde endüstriyel ve evsel atıksu arıtma tesislerinin, mücavir alan sınırları içerisinde ise kapsamında bulunulan Belediyelerden, mücavir alan sınırları dışında ise Valiliklerden alınacak proje onayı ve kanalizasyona bağlı ise İl Müdürlüğü’nün Mahalli Çevre Kurulu Kararına uygun olmak üzere Belediyelerden Kalite Kontrol Ruhsatı düzenlenir ve atık su analizleri periyodik olarak izlenir.